sanatsanAr

Yeraltı tanrısı Hades, Persephone'yi (Kore) kaçırınca kahrından ekinleri solduran ve biçare yollara düşen Demeter, kayıp kızını ararken Eleusis kentine gelir. Dysaules ve karısı Baubo tarafından ağırlanır. Hiçbir ikrama el sürmeyen Demeter üzüntüden bitap düşmüştür. Bunu gören Baubo onu neşelendirmek için aniden karşısına çıkıp eteğini kaldırır (anasurma). Bu teşhirle kahkahaya boğulan Demeter Baubo'nun sunduğu kukeon *dan içerek orucunu bozar ve yasına son verir. İskenderiyeli Klemens'in 2. yy’da kaleme aldığı Tavsiyeler' inde bu olay hakkında Baubo'nun eteği altında saklanan Iakkhos'un gülerek el salladığı anlatılır. Arnobius ise Baubo'nun apaçık görünen cinsel organının kozmetik bir işlem sonrası çocuğa benzetildiği bilgisini aktarır. Homeros ise Baubo yerine bilge ve yine cinsel olarak özgür olan mizah ve neşe tanrıçası İambe'yi koyar. Yunan taşlamalarında, daha sonraları tragedya ve komedyalarda konuşma vezni olan "iambos" veznine (i

8 İNGİLİZ "ABSÜRD KOMEDİ" DİZİSİ

İngiliz mizahından hoşlananlara kronolojik olarak dizdiğim 8 absürd komedi dizisi. Kısa ama dolu dolu yazılmış bölümlerden, zekice esprilerden, absürd durum komedisinden, kapalı havalardan ve İngiliz aksanından hoşlanıyorsanız, biteceğine çok üzüleceğiniz bu deha ürünlerine kesinlikle bir bakmalısınız. FAWLTY TOWERS Yön: Bob SPIERS & John H. DAVIS Terry: Mr. Fawlty, take it easy! Basil: Now listen here. I don't pay you to tell me to take it easy. I pay you to take it– no, I pay you to tell you to take it easy, so take it easy! Monthy Ptyhon tayfasından John Cleese ve Connie Booth 'un, Monthy Ptyhon ekibiyle 1971'de, çekimler sırasında kaldıkları bir otelden esinlenerek yazdıkları dizinin başrollerinde; o dönem karı koca olup 2. sezon öncesi ayrılan Cleese ( Basil Fawlty ) ve Booth ( Polly ) dışında, nevrotik otel sahibi Basil 'in eşi Sybil Fawlty rolünde, şakır şakır “Basil” deyişleriyle Deadpool'da da anılan Prunella Scales 'i ve bozuk İn

RAVE KÜLTÜR’E DİKKAT ÇEKEN FİLMLER*

Dans müziğine ilişkilin anlamını, Jamaika'dan, müzikle transa geçme geleneğinden alan rave , 1950'lerin sonunda Londra'da, dönemin bohem partileri için kullanılan bir isimdi. Chicago'da yaygınlaşan psychedelic elektronik müziğin, çoğunlukla acid house hareketinin bir alt kültürü olarak tanımlanan rave'in etkisi, 80 sonlarında yayılarak, Chicago'dan Manchester'a ve Londra'ya ulaştı. Duyulmamış seslerin yaratıldığı bu fütüristik müzik devrimi, 90'ların ortasında büyük gelişim göstererek, kendi etiği, değer yargıları, esasları ve ritüelleri olan bir modern çağ yaşam biçimine dönüştü. Bu dönemde dj/prodüktörler statü kazanarak, müzisyenlerle aynı seviyede görülmeye başlandı. Hangarlarda, fabrikalarda, depolarda, club'larda ya da doğada, çoğunlukla illegal yapılan rave partilerinde; dans müziği, yüksek ses, çoğunlukla ecstacy olmak üzere uplifting parti uyuşturucuları, müziğin rezonansını ciğerlerinde hissetme, dans edemediğini unutma, terleme, ço

SİNEMADA KAÇIK PROFESÖRÜN İLK KISA KÖKLERİ

Sonrasında hem korku, hem de bilimkurgu sineması için vazgeçilmez bir tip yaratacak olan kaçık profesör / çılgın bilimadamı (mad scientist) kendini ilk kez J. Seatle Dawlwy yönetimindeki 1910 yapımı sessiz kısa film Frankenstein ’da gösterir. Thomas Edison’un yapımcılığını yaptığı film, Mary Shelly'nin 1818'de kaleme aldığı eserin ilk sinema uyarlaması olma özelliği de taşımakta. Filmde genel gelenekten farklı olarak Frankenstein’ın canavarı, birleştirilmiş ceset parçalarından değil doktorun deneyleri sonucu adeta yoktan varediliyor. Bu yönüyle ve aynalar kullanılarak yaratılan derinlik etkisiyle film oldukça etkileyici sahneler barındırıyor. Sessiz, ABD, 16 dk. Diğer bir ilk örnek 1915 Fransız yapımı La folie du Docteur Tube ( The Madness of Dr. Tube ). Savaşla beraber Fransız sinemasının gerilediği zor bir dönemde yapılan filmde çılgın profesörü, yönetmen Abel Gance'in beş filminde daha beraber çalıştığı Albert Dieudonné canlandırıyor. Gance, insanları

KEDİLER ÜZERİNE İNCELEME: Tamrā Maeo

Kabaca 19. yy'a (1800-1870) tarihlenen Tay dilindeki Tamrā Maeo ( Kediler Üzerine İnceleme / Treatise on Cats ) 12 yapraktan oluşan, s ayfa geçişleri akordeon şeklinde katlanarak oluşturulmuş bir samut khoi el yazması . Tayland'da bilinen farklı kedi tiplerinin özelliklerinin yazılı olduğu ve renkli illüstrasyonlarının yer aldığı kitapta, kedi bakımı üzerine önerilere ve bu cins kedilerin, sahipleri üzerinde bıraktığı etkilere de değinilmiş. Maalesef ne tarih, ne yazar adı ne de illüstratör isminin belirtildiği el yazması "Or 16797" referans numarası ile Şubat 2011'den beri Britanya Kütüphanesi'nde yer alıyor. Kütüphaneye de ölmüş bir kolleksiyonerin karısı tarafından bağışlanıyor. 23 adet çizimin yer verildiği kitabın oldukça şiirsel bir dili var ve Cat-Book Poems (Kedi Kitabı Şiirleri) ismiyle de biliniyor. El yazmasının 12 yapraklık tamamı aşağıda. Resim açıklamalarında belirttiğim cümlelere Britanya Kütüphanesi'nin sitesinden ulaştım ama bel

lotus

Profili ziyaret edin

Blogger tarafından desteklenmektedir